YÂSÎN-43

Anasayfa » YÂSÎN Suresi » YÂSÎN-43
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÂSÎN-43

"YÂSÎN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<36/YÂSÎN-43>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِن نَّشَأْ نُغْرِقْهُمْ فَلَا صَرِيخَ لَهُمْ وَلَا هُمْ يُنقَذُونَ

Ve in neşe’ nugrıkhum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûn(yunkazûne).

Ve dilersek onları boğarız, o zaman onlara yardım edilmez ve onlar kurtarılmaz. 
1. ve in : ve eğer
2. neşe' : dileriz
3. nugrık-hum : onları boğarız, garkederiz
4. fe : artık, o zaman
5. lâ sarîha : yardım edilmez
6. lehum : onlar için, onlara
7. ve lâ hum yunkazûne : ve onlar kurtarılmazlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Hz. Musa'nın ordusu, kardeşleri, arkadaşları, tayfası geçtikten sonra Kızıldeniz'i firavunun ve askerlerinin üzerine kapatarak onların hepsini suda boğduğu gibi Allahû Tealâ, dilediklerini de suda boğar.

36/YÂSÎN-43

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve dilersek onları boğarız, o zaman onlara yardım edilmez ve onlar kurtarılmaz.
Diyanet İşleri : Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Dilersek sulara boğarız onları da ne bir imdatlarına yeten olur, ne de kurtarılır onlar.
Adem Uğur : Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.
Ahmed Hulusi : Eğer dilesek onları suda boğarız da, ne imdatlarına yetişen olur ve ne de kurtarılırlar!
Ahmet Tekin : Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa onları denizde boğarız. O zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne onlar kurtulur, ne de kurtarılır.
Ahmet Varol : Dilesek onları (suda) boğarız. Bu durumda ne onların imdatlarına yetişen olur, ne de kurtarılırlar.
Ali Bulaç : Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.
Ali Fikri Yavuz : Dilersek onları (denizde) boğarız da, o takdirde kendilerine ne bir imdatçı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.
Bekir Sadak : Dilesek, onlari suda bogardik; ne yardimlarina kosan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.
Celal Yıldırım : Dilersek onları (suda) boğarız da artık ne çığlıklarına koşan bulunur, ne de kurtarılma şansları olur.
Diyanet İşleri (eski) : Dilesek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirlerdi.
Diyanet Vakfi : Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.
Edip Yüksel : Dileseydik onları boğardık; ne bir çığlıklarına yetişen olurdu, ne de kurtulabilirlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Dilersek onları gark da ederiz o vakıt ne onlara feryadcı vardır, ne de onlar kurtarılırlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Dilersek onları (suda) boğarız da o zaman onlara ne feryatçı vardır, ne de onlar kurtarılırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer dilesek onları boğarız da o zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne de onlar kurtarılır.
Fizilal-il Kuran : Dilersek, onları suda boğardık; ne yardımlarına koşan bulunur ve ne de kendileri kurtulabilirdi.
Gültekin Onan : Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de kurtulabilirler.
Hasan Basri Çantay : Eğer dilersek onları (suda) boğarız. O suretde kendileri için bir imdadcı da yokdur, onlar kurtarılamazlar da.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki dilersek onları suda boğarız; o zaman ne kendilerine imdâd eden olur, ne de onlar kurtarılırlar.
İbni Kesir : Dilesek; onları suda boğardık da ne kurtaran bulunurdu, ne de kurtulabilirlerdi.
Muhammed Esed : dilersek onları suda boğabiliriz, kimse de yardımlarına gelemez, işte (o zaman) onlar için bir kurtuluş yoktur,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer dilersek onları garkederiz, artık onlar için ne bir hâlâskar vardır ve ne de onlar kurtarılabilirler.
Ömer Öngüt : Dilersek onları suda boğarız. Ne kendilerine bir yardımcı bulunur, ne de kurtarılırlar.
Şaban Piriş : Eğer istersek onları suda boğarız. Onlara bir yardımcı da bulunmaz, kendi kendilerine de kurtulamazlar.
Suat Yıldırım : Şayet dileseydik onları boğardık. Ne feryatlarına koşan bir kimse bulabilir, ne de başka türlü kurtarılırlardı.
Süleyman Ateş : Dilesek onları (suda) boğarız, ne kendilerine imdad (eden) olur, ne de kurtarılırlar.
Tefhim-ul Kuran : Eğer dilersek onları batırır boğarız; bu durumda ne onların imdadına yetişen olur, ne de onlar kurtulabilirler.
Ümit Şimşek : Dilesek onları boğarız da ne yardımlarına koşan olur, ne bir kurtuluş yolu bulunur.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer dilersek onları boğarız. Bu durumda ne kendileri için feryat eden olur ne de kurtarılırlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 7.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 8283

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
38.716