ZİKİR EN BÜYÜK İBADETTTİR
10-Zikir en büyük İbadettir. Namaz kılmak, kur’ân okumak da zikirdir. Fakat, Allah’i zikretmek, en büyüktür.
29/ANKEBÛT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder. (Men eder.) Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah yaptığınız şeyler bilir.
Yukarıdaki ayette, Namaz kılmak, Kur’ân okumak ile zikrullah mukayese ediliyor. Zikrullahın en büyük olduğu bildiriliyor. Namaz kılmak, kur’an okumak ta çok kıymetli ibaretlerdir. Bunları Allah’tan başka kimse mukayese edemez. Bunu sadece Allah yapabilir. Bilemediğimiz bir hikmeti vardır. Zikrullah, Allah adının ard arda tekrar edilmesidir. Hangi zaman ve mekanda yapılırsa, yapılsın. Allah, yapılan çağrıyı duyar, anında icabet eder.
4/NİSÂ-103: Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ.
Böylece namazı bitirdiğiniz zaman, artık ayaktayken, otururken ve yan üstü iken (yatarken), (devamlı) Allah'ı zikredin! Daha sonra güvenliğe kavuştuğunuz zaman, namazı erkânıyla kılın. Muhakkak ki namaz, mü'minlerin üzerine, “vakitleri belirlenmiş bir farz” olmuştur.
Ayette, “Namazı bitirdiğiniz zaman” ifadesi ile zikrullah’ın, namazdan farklı bir ibadet olduğuna işaret ediliyor. Ayakta, otururken ve yan üzeri yatarken ifadesi ile her vakitte, Allah’ın zikredilmesinin gerektiği vurgulanıyor.
2/BAKARA-186: Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).
Ve kullarım sana, Benden sorduğu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana âmenû olsunlar. (Bana ulaşmayı dilesinler.) Umulur ki böylece irşada ulaşırlar. (İrşat olurlar.)
Son ayette de, “Ben kullarımın dualarına, davetlerine icabet ederim. Ama, O halde onlar da benim davetime icabet etsinler.” Buyuruluyor. Yani, rabbimizin duaların kabulü için, bir şartı var. Bu şartın kişinin de Allah yolunda olması, bir Allah dostunun rehberliğini kabul etmesi olduğu anlaşılıyor. Böylece kişi irşada ulaşmış dünya ve ahiret saadetine ulaşıyor. Böylece zikrin önemi ve fonsiyonu anlaşılıyor. 12 Haziran 2025
Lütfi TÜMTÜRK