Kütahya Osmanlı Kültürünü Yayma ve Yaşatma Derneği okyay derneği

Pandemi Allah’ın imtihanıdır. Allah’a Güvenerek korunabiliriz.

Anasayfa » Güncel Olayların Yorumları » Pandemi Allah’ın imtihanıdır. Allah’a Güvenerek korunabiliriz.
share on facebook  tweet  share on google  print  

Pandemi Allah’ın imtihanıdır. Allah’a Güvenerek korunabiliriz.

"Güncel Olayların Yorumları" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar
Pandemi

Pandemi Allah’ın imtihanıdır.

Allah’a Güvenerek korunabiliriz.

Allah’a güven imanın gereğidir. İnsan güvendiği kişi ve objeye inanır. Buna iman denir. İnandığı, güvendiği nesneye teslim olur. İslami literatürde bunun karşılığı tevekkül etmektir. Müslüman Allah’a inanan, onun emir yasaklarına teslim olan kişidir. Ben inanıyorum ama şu uygulamayı doğru bulmuyorum. Şeklinde düşünmek iman zafiyetidir. İnsanı küfre götürür. Allah’a tevekkül etmek, ona güvenmek, onu vekil kılmaktır. Bu konusunda pek çok ayet var. Konuyu iyi anlayabilmek için bu ayetlerden birkaç tanesini inceleyelim.

33/AHZÂB-3: Ve tevekkel alâllâh(alâllâhi) ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

“Ve Allah'a tevekkül et. Ve Allah, vekil olarak yeter.”

 

33/AHZÂB-48: Ve lâ tutııl kâfirîne vel munâfikîne veda’ezâhum ve tevekkel alâllâh(alâllâhi), ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

“Ve kâfirlere ve münafıklara itaat etme ve (onların) eziyetlerine aldırma ve Allah'a tevekkül et. Ve Allah, vekil olarak (Sana) yeter.”

2/BAKARA-155: Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn (sâbirîne).

“Ve sizi mutlaka korku ve açlıktan ve mal, can ve ürün eksikliğinden imtihan ederiz. Ve sabredenleri müjdele.”

Ayetlerde görüldüğü gibi Tevekkül İmanın gereğidir. Allah her şeye kadirdir. Öyle ise başımıza gelen olaylarda bizim için ya hayır vardır veya bizim içim bir imtihan olabilir. Allah bizim sabrımızı artırmak veya ufak bir sıkıntı isyan mı edeceğimizi bize göstermek için olayın meydana gelmesine izin vermiş olabilir. Yukarıdaki ayette, korku, açlık, mal ve ürünlerden eksiklik ile imtihan edileceğimiz bildiriliyor. Onun için her olayda bir hikmet olduğu düşüncesi ile bakmak, sıkıntı varsa sabretmek gerekir. Sabredenlere müjdele denildiğine göre olayın sonunda mükafat da olabilir. Onun için olaylar karşısında elimizden tedbirleri aldıktan sonra gelen sonuç için Allah’a tevekkül etmek gerekir. Nitekim, A.İmran 159. son kısmında, “işler konusunda onlarla muşavere et (danış). Azmettiğin zaman, artık Allah'a tevekkül et. Allah tevekkül edenleri sever.” Buyurulmaktadır .

3/ÂLİ İMRÂN-160: İn yansurkumullâhu fe lâ gâlibe lekum, ve in yahzulkum fe menzellezî yansurukum min ba’dih(ba’dihi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

“Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız (yüz üstü) bırakırsa, ondan sonra size kim yardım eder. Öyleyse mü'minler, Allah'a tevekkül etsinler (Allah'a güvensinler).”

6/EN'ÂM-17: Ve in yemseskellâhu bi durrin fe lâ kâşife lehu illâ huve, ve in yemseske bi hayrın fe huve alâ kulli şey’in kadîr (kadîrun).

“Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, o taktirde onu, O'ndan başka giderecek yoktur. Sana bir hayır dokundurursa, artık O, herşeye kaadirdir.”

6/EN'ÂM-18: Ve huvel kâhiru fevka ıbâdih(ıbâdihî), ve huvel hakîmul habîr(habîru).

“O, kullarının üstünde kahhardır (yegâne gâlip), ve O, hakîmdir (hikmet sahibi), her şeyden haberdardır.

Allah müminlerin daima yanındadır. Kendine güvenen mümin kullarına asla yüzüstü bırakmaz. Yardım eder. Onun için biz, karşılaştığımız sıkıntılarda üzerimize düşeni yaptıktan sonra Allah’a tevekkül etmemiz gerekir.

10/YÛNUS-103: Summe nuneccî rusulenâ vellezîne âmenû kezâlik(kezâlike), hakkan aleynâ nuncil mu’minîn (mu’minîne).

“Sonra Biz, resûllerimizi ve âmenû olan kimseleri böyle kurtarırız. Mü'minleri kurtarmamız üzerimize haktır.”

Konunun iyi anlaşılması için, güncel bir olaydan örnek vermek istiyorum. İnsanlar yasak sınırını aştığında Allahû Teâlâ, onları bazı belalar ile uyarır, ikaz eder. Günümüzde yaşanan korona virüs olayı da Allah’ın küresel bir imtihanıdır. Şimdiye kadar görülmeyen ve bilinmeyen, aşısı ve bilinen bir ilacı olmayan bir virüs ortaya çıktı. Dünyayı diz çöktürdü. Tüm tedbirlere rağmen, bu güne kadar bir buçuk milyon insan öldü. Yoğun bakımlarda bunun üç katı hasta bulunuyor. Kimse bu bela neden, niçin başımıza geldi. Şeklinde düşünen yok.

Allah’ın cezası ;

Bu Allah’ın bir imtihanı, cezalandırması değil de, nedir. Cezanın seyrinden hatanın nereden kaynaklandığının bilinmesi gerekir. Allah müminlerin dayanışma içinde olmalarını emrediyor. Namazlarda saflarını sıkı tutun deniliyor. Saflarının sıkılığından, sahabe efendilerimizin, omuzlarının sürtünmesi sebebi ile elbiselerin eskidiği söylenir. Şimdi ise virüs yüzünden insanlar birbirinden kaçıyor. Camiye, namaza gidemiyor. Akraba haklarını gözetmek gerekirken, insanlar en yakınlarından kaçıyor. Kutsal Kabe, Mescidi Nebevi mahzun, tavaf durmuş. Zikir meclisleri, dini sohbet toplantıları artık yapılamıyor. Ne oldu bize, Allah’ın tevhit, birlik olun  emri yerine getirilemiyor. Kullarını çok seven rabbimiz, bizi böyle cezalandırmazdı. Nasıl bir günah işlendi ki, bu bela yaşanıyor. Bunun tezekkür edilmesi, tevbe istiğfar edilmesi gerekir.

Hz. Peygamberimiz müminler için, “Duvarın tuğlaları gibi” dayanışma içinde olmalarını emretmiş idi. Fakat, çağımız Müslümanlarının hemen hepsi birbiri ile kavgalı. İslam toplumları kendi aralarında değil, gayri Müslimler ile ittifak kuruyor. Onlar ile dayanışma halinde, Müminler eziliyor, çiğneniyor. Kabeyi sahiplenenler, İstanbul konsolosluğuna güvenerek gelen bir vatandaşlarını parçalayarak, eritip, yok ediyor. Dünya sessiz, bu rahmetli Hıristiyan olsaydı. Dünya ayağa kalkardı. Müslümanlar sahipsiz. Allah varken, güçlü olduğuna inanılan batıya güvenenlerin akıbeti böyle olur. Yurdundan kaçmak içim ölüm pahasına kendini denize atan mazlumların tamamı Müslüman. Avrupa’ya çıkamasın diye botları batırılan gariplerin ahı gök kubbeyi çınlatıyor.

ABD ve Rusya, İslam dünyasını karıştırıyor. Teröristleri silahlandırıp, Müslümanları birbirine kırdırıyorlar. Afganistan 40 yıldır. Diken üzerinde huzursuz. Arakan Müslümanlarını, Katil Hindular katlediyor. Dünya sessiz. Çünkü ezilenler, Müslüman oldukları için uluslar arası kuruluşlar ses çıkarmıyor. Bu haksızlıkları dile getiren sadece Türkiye ve onun Cumhurbaşkanı tüm dünyada dışlanıyor. Ekonomik ayak oyunları ile ülkemiz çökertilmek isteniyor.  Bu kadar haksızlık karşısında, Allah’ın gazabının gelmesi doğaldır. Salgının küresel olması, Allah’ın çok gazaplandığının işaretidir. Umumi afetlerde maalesef masumlar da zarar görüyor.

 

2/BAKARA-156: Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne).

“Onlar ki, kendilerine bir musîbet isabet ettiği zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O'na ulaşmak ve teslim olmak için yaratıldık) ve muhakkak O'na döneceğiz (ulaşacağız).” derler.

18/KEHF-7: İnnâ cealnâ mâ alel ardı zîneten lehâ li nebluvehum eyyuhum ahsenu amelâ(amelen).

“Muhakkak ki Biz, yeryüzünde olan şeyleri, onların hangisi daha güzel amel edecek diye imtihan etmemiz için, ona (arza) ziynet kıldık.”

 

47/MUHAMMED-31: Ve le nebluvennekum hattâ na’lemel mucâhidîne minkum ves sâbirîne ve nebluve ahbârekum.

“Ve sizin aranızdan mücahitler ve sabredenler Bize belli oluncaya kadar sizi mutlaka imtihan ederiz. Ve haberlerinizi de imtihan edeceğiz.”

Ayetlerde görüldüğü gibi Allah zaman zaman insanları imtihan ediyor. Ancak, bu imtihan çok ağır oldu. Şimdiye kadar böyle bir felaket görülmedi. Pandemi başlayalı bir sene oldu. Bir sene içinde peş peşe deprem, sel felaketleri yaşandı. Şimdi de kuraklık afeti ile karşı karşıyayız. Yağmur mevsimi olan ekim kasım aylarında ülkemizde yeterli yağmur alınamadı. Ekinler çimlenmedi. Allah sonumuzu hayırlara tebdil etsin.

 

43/ZUHRÛF-48: Ve mâ nurîhim min âyetin illâ hiye ekberu min uhtihâ ve ehaznâhum bil azâbi leallehum yerciûn(yerciûne).

“Biri diğerinden daha büyük olmadıkça, onlara bir âyet (mucize) göstermedik. Ve onları azapla yakaladık ki, böylece belki onlar (Allah'a) dönerler diye.”

43/ZUHRÛF-49: Ve kâlû yâ eyyuhes sâhırud’u lenâ rabbeke bimâ ahide ındeke innenâ le muhtedûn.

Ve (onlar): “Ey sihirbaz, senin Allah'a olan ahdin hürmetine, Rabbine bizim için dua et (bu azabı kaldırsın)! ( O taktirde) gerçekten biz, mutlaka hidayet üzere oluruz.” dediler.

43/ZUHRÛF-50: Fe lemmâ keşefnâ an humul azâbe izâ hum yenkusûn(yenkusûne).

Fakat onlardan azabı kaldırınca, o zaman onlar (verdikleri sözleri) bozuyorlar.”

İnsanlar yoldan çıkıp, sınırlar zorlanınca, Allah’ın azabı gelir. Geçmişte gelen azapların kaldırılması için, Allah’ın resulünden dua talep edilmiş. Azap kaldırılınca sözlerini tutmadılar deniliyor. Çağımızda da, Allah’ın nebi olmayan veli resulleri, Allah dostları yaşıyor. Onlar reklam yapmaz. Fakat arayanlar bulur. Masumları ezen hakim gruplar, devletler, toplumlar akıllarını başına alıp, yukarıda saydığımız zulmü durdurmadan bu felaketlerin biteceğini sanmıyorum. Hiçbir aşı ve ilaç Allah’ın gazabını önleyemez.

Olaylar karşısında bize düşen görev, gerçekleri söylemek, mazlumdan yana tavır koymaktır. Bu dönemde herkes tavrını belirleyecek, Mümin, Kafir ve münafık belli olacak. İslam toplumları arasında fitne çıkaran kafir ve münafıklar bu salgından en fazla zarar görenler olacağını tahmin ediyorum. Allah’ın adaleti gerçekleşecektir. Yaşanacak olayların Müminlerin hukukunu savunan, Türk, İslam birliğinin kurulmasına vesile olmasını diliyorum.

29/ANKEBÛT-2: E hasiben nâsu en yutrekû en yekûlû âmennâ ve hum lâ yuftenûn(yuftenûne).

İnsanlar, "amenna (îmân ettik)" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?

3/ÂLİ İMRÂN-139: Ve lâ tehinû ve lâ tahzenû ve entumul a’levne in kuntum mu’minîn (mu’minîne).

“Ve gevşemeyin ve mahzun olmayın! Eğer mü'min iseniz, üstün olan sizsiniz.”

Allah’a güven ona teslim olmayı gerektirir. Tevekkül Allah’ı vekil kılmaktır.  O her şeyi görüyor. Kendisine güvenenleri koruyacaktır. Bu felaketlerden Allah’a güvenip, onu vekil kılanlar galip geleceklerdir. İnşaallah.

 

lutfitumturk@hotmail.com                                                                                               Lütfi TÜMTÜRK

Kaynak : Lütfi TÜMTÜRK
Tür : Diğer Tarih : 13.12.2020
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]
Sayfa Ziyaret Sayacı
22.830